11 Aralık 2018 Salı
ebediyata edebiyat
bu edebilik beni öldürüyor
her şeyde bir kafiye arıyorum
düşe kalka okuyorum yazılanları
hakkımda söylenenleri
notalarına ayırıyorum
devrik cümleler kuruyorum
olur olmadık zamanlarda
öyledir ya
yakanı bırakmaz yazdıkların
okudukların
izlediklerin
dinlediklerin
her oluştan bir anlam çıkartırsın
her yokluktan bir varlık
şiirlerle karşılık verirsin bir gülüşe
her kelime
bir başkasını çağrıştırır
bazı sokaklar
kitap oluverir gözünde
bazı insanlar
şarkıları andırır
kaldırımlar bile bakmaz artık yüzüne
söyler durursun düşündükçe
solucanlar diyarına
gökyüzünden bakmak
krallarla tanrıcılık oynamak
bir de
büyük okyanusta yüzmek istiyorum
küçük dağlar bana selam vermiş
büyüklerin hadsizliği tutuktur
mesela
türk aristokrasisinden bahsedilebilir mi?
bilmiyorum
yalnız
karıncalara üzülüyorum
onlar küçük
ve
dünya kocaman
üstelik
büyük nedir bilmezler
neyse
ayrılıyorum bu şiirden
edebilik tutmadan
mümkünse
bu ebedilik beni öldürüyor
her şeyde bir sınır arıyorum
düşe kalka yaşıyorum hayatı
deneyimlediklerimi
yıllarına ayırıyorum
devrik hayaller kuruyorum
olur olmadık zamanlarda
öyledir ya
yakanı bırakmaz yaşadıkların
tanıştıkların
görüştüklerin
gülüştüklerin
her anı bir yokoluştur
her hayal olası bir varlık
rüyalarda uyursun kimileri
sesler
bir farklı gelir kulağına
kimileri
bir silüet görür
bir tanrı yaratırsın
toz oluverir ansızın
zerresi bile kalmaz yalnızlığının
özler durursun düşündükçe
tanrılar diyarına
yeryüzünden bakmak
sefillerle kralcılık oynamak
bir de
büyük sahrada yürümek istiyorum
küçük dağlar çiçek açmış
büyüklerin başı dumanlı
mesela
kuantum mekaniğini temele aldığımızda paralel evrenler teorisi deneysel midir?
bilmiyorum
yalnız
karıncalara üzülüyorum
onlar küçük
ve
dünya kocaman
üstelik
büyük nedir bilmezler
neyse
yaşıyorum bu hayatı
ebedilik haybeden
mümkün.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder