9 Temmuz 2019 Salı

Müjgan’a veda

Müjgan geldi geçen gece saat ikide
evet, şaşırdın biliyorum
inan ben de beklemezdim o saatte
elinde bir tas su ile

tutuşturdu tası elime
gidecekmiş buralardan
dökecekmişim suyu ardından

nereye gidiyordu 
neden böyle konuşamaz olduk bilmiyorum
bir derdi vardı belli
bıçak açmıyordu ağzını ,korkudan
Tir tir titriyordu

Gitme dedim 
yalnızlıktan korkuyorsan kal benimle
ne gerek var ben varken başka birisine
iki kardeşiz bir elma ağacından sarkan
sen kendini atmaz mısın ben düşecek olsam?

nedir derdin anlat dedim
Allah var ,tek kelime etmedi!
gözlerinin ardında bir dert gizli
konuşsa rahatlardı 
göndermeseydim ,anlatsaydı her seyi
keşkeler benimle kaldı şimdi

son görüşümdü Müjgan’ı
ben tastaki son damlaya bakarken
ufukta silik bir nokta gibi kaybolmuştu
savurdum suyu, toprağa karıştı
onlarca karga Müjgan’ı uğurladı
dönüp arkasına bakmadı

şimdi nerelerde 
kimlerle geziyor, 
bilmiyorum
ne zor iş doğrusu 
nasıl bu kadar uzak olduk birbirimize

alışmıştım dostane sohbetine, güvenine
ne kahve içebildim onsuz yamalı sandalyemde
ne de duyuldu plak sesi 
   herhangi bir köşede
alıp götürdü yanında sanki her şeyi  

aniden çekip gitti
umuyorum ,bulmuştur saadeti.

5 yorum:

  1. AllahsızPenGuEn9 Temmuz 2019 10:59

    bu nasıl şiir beğenmedim

    YanıtlaSil
  2. Allah kalemine zeval vermesin. Çok beğendim.

    YanıtlaSil
  3. misler gibi. kulaklarım naif kelimelerin uğultulariyla ve çiçek bahçesinin hoş kokusuyla burnum doluyor ve dolup taşıyor. çok güzel

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bana tanıklık ettiğim bir hikayeyi hatırlatıyor. Yeni şairler ve şiirler görmek umuduyla kalbim dolup taşıyor.

    YanıtlaSil