İçimi simsiyah bir gökkuşağı bulandırıyor. Hayatımın her yerinden söküp atıyor renkleri durmaksızın.
Hiç bitmeyecek gibi.
Ufak kuruntular kemirip duruyor yüreğimi, tarifsiz bir acı çektiriyorlar kendinden geçmiş şu benliğe. Ruhumun son kuruşlarını harcıyorum daha fazlasına tahammül edebilmek için fakat tek tükenen kuruşlar değil, zaman da tükeniyor her şeyin tükendiği gibi.
Kendini yiyen bir yılan misali devam ediyorum, tutunacak dalım kalmamış. Aslında kalmamış değil, tutunmama izin vermiyorlar. Besleyemiyorum artık o güzel duyguları, bu yüzden kendimi kemiriyorum. Çarem yok.
Akarsu kurumaya yüz tutmuş artık, geriye birkaç damla su kalmış sadece.
Rengi silinmiş dünyamın siyah gökyüzünden bir yağmur bekliyorum belki, sadece ufak bir ihtimal ki olmaz, sonrasında gökkuşağını görürüm.
"Yağmur her zaman bir gökkuşağını getirmiyor."
Merak ediyorum;
Acaba gelecek mi o fırtına, son kez beni ordan oraya savurup kaybedecek?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder