Neden varoluşun
bir anlamı olmak zorundaydı? Anlamını bulabilmek için ilk önce varlığı
bilmeliydi. Varlığı bilmenin tek yolu da yokluğu, mutlak hiçliği bilmekti. Bir an için hiçbir şey düşünmeden
alacakaranlığa odaklandı. Hiçlik bu muydu? Kesinlikle olamazdı. Mutlak hiçlik en
az varlık kadar şeffaf olmalıydı çünkü. Yeterince somut düşünemiyordu. Belki de
somut düşünmemekti en doğrusu.
Göremediği bir şey olmalıydı. Öyle ki tüm
kalbiyle buna inanmalı hatta hissetmeliydi. Varlığı anlamasına yardımcı
olacaksa eğer bu yaratı ne bir varlık ne de bir hiçlik olmalıydı. Düşünmeye
başladı. Alacakaranlığın ortasına bir tanecik nokta… Onun için nokta olsa da
bizim bakışımızla eni, boyu, yüksekliği ve zamanıyla doğa. Dışarıdan bakınca
sadece bir nokta. İçerden bakarsan 15 milyar yıl. Her saniyesiyle, her bir
nesnesiyle ol deyince oluverdi. Kendisi için sonsuz küçüklükte bir nokta olunca
her şeyiyle biliyordu tabii ne olduğunu. Düşünen özneydi o sonuçta. Tek bir
düşünmeyle 15 milyar yılı hissedebilirdi.
Boyutsuzluğun içerisinde olanlar vardı. İşte
onlar hem bir varlık hem de hiçlik olmalıydı. Şu insanlar yok mu? Bir nokta
içerisinde sürüklenip gidiyorlardı. Nokta
hiç değişmiyordu ama o hissediyordu ki insanlar da sürüklendiğini hissediyordu.
Onlar da yaratanının düşüncesine takılıp gitmişti. Anlamı neydi varoluşun? O
anda anladı aslında hiçbir fark olmadığını. Zıtlıkların hiçbir anlamı yoktu
artık. Her şey bir anda belirginleşti. Kendi sürüklenişini hissetti. O da en az
kendi yaratıları kadar varlığın ve hiçliğin ortasındaydı. Bir an küçük bir
noktadan daha fazlası olmadığını bilerek ürperdi. Sonsuz büyüklüğün içinde
sonsuz bir küçük…
Bir anda yatağında açtı gözlerini. Aynaya
baktı: etten ve kemikten… Rüya mıydı tüm gördükleri? Yoksa o anda rüya mı
görüyordu? Hiçbir önemi yok. Saate baktı. (Tik tak tik tak…)Acele etmek zorunda
olduğunu hissetti. Çabuk uyanmazsa işe geç kalabilirdi. Derin bir nefes aldı. Hayatını
gözlerinin önünden geçirdi. Geçmişin ve geleceğin hiçbir anlamı yoktu artık. O
anın içinde sürüklenmeye devam edecekti. Aynaya bakıp iç geçirdi: “Hayat anlamı olsun ya da olmasın devam ediyor…”

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder