10 Eylül 2018 Pazartesi
Ahlak üzerine..1
Öncelikle neden ahlak serisi ile başladığımdan biraz bahsetmek istiyorum. İlk olarak paylaşmayı planladığım ve yazmaya başladığım din serisini neredeyse yarıladığımda konunun inanç ve dinden cok inancın toplum-birey-ahlak üçlüsü üzerine etkisi meselesine kaydığını hissettim. Bu gibi meseleleri kısa tutup inatla yazmaya devam etmeme rağmen yazı gitgide düşündüğümden daha uzun hale gelmeye başlamıştı. Bundan dolayıdır ki din üzerine konuşmadan önce ahlak ve etik alanında birkaç açıklama yapmaya ve bunları 'ahlak üzerine' adlı seride toplamaya karar verdim.
Bu seriye evrensel bir ahlakın olmadığı görüşüyle başlıyorum. Ahlakı ve toplumsal kuralları tamamıyla reddetmemekle birlikte n'için ahlaklı olmalıyım sorusuna kendi içinde tutarlı bir cevap verme gayreti içerisindeyim. Cevap verme sürecinde hayatın anlamı, neden ve n'içinin ayrımı, toplumun gelişimi, utanç problemi gibi birçok başlık altında konuşup en sonunda hepsini ortak bir paydada toplayıp asıl cevaba gitmeyi düşünüyorum. -evet tümevarım'ı daha mantıklı buluyorum. elveda Aristo çok yaşa Bacon!..- Bu gayretim devam eden paylaşımlarda din serisi üzerinden de devam edecek gibi gözüküyor. Çünkü 'ahlak'ın kaynağı ve işleyişi konusunda din ve din öğretileri dışında tutarlı görünen herhangi bir açıklama bulamıyorum. Bu konuda söz söylemiş filozoflara neden katılmadığımı onlarda ne gibi tutarsızlar bulduğumu da yeri geldiğinde serinin gidişatına göre kısa veya uzun şekilde açıklamaya çalışacağım. Ateist öğretiye ve bilimin temel getirilerine yakın bir tutum takınsam da ahlak gibi bir konuda seküler yaklaşımların tutarsız olması canımı sıkıyor. Okuduğum epeyce bir yazıya rağmen elbette haberimin olmadığı temellendirme denemeleri olacaktır(olmalı da). Zihnimi bulandırma ve öykünme korkusundan olacak özgün felsefe yapan insanları derinlemesine okumadan kaçınıyorum. Ama bu kaçınma durumum konu hakkında yeterli okuma yapmadığımı düşündürmesin size. Okuyoruz işte bir şeyler. Hazır bir öğretiyi yazıma yansıtmaktansa düşünüp de bulamamayı yeğlerim sanıyorum.(peh)
Çoğunlukla bu konuda çalışmış ve bazılarınca otorite kabul edilen kimselerin görüşlerinden uzak hatta onları yer yer irdeleyen bir seri olmasını umuyorum. Haddim midir bilmiyorum ama ahlak üzerine yazılmış yüzlerce binlerce yazının söylenmiş bir yığın sözün uygulamaya dökülmüş çokça eylemin çelişki taşıdığı ve insanların ahlak gibi hassasiyet gerektiren bir konuda yanılgıya düştüğü kanısındayım. Kalemimin bana verdiği yetkiye dayanarak -evet yazılarımı kağıt üzerinde yazıyorum- o büyük soruyu soruyorum. "N"için ahlaklı olmalıyım?"
Absürt bir soru olduğunun farkındayım. Ama hemen atlamayın "ahlaklı olmak kötü bir şey mi de bunu sorguluyorsun?" Diye. Bu sorgulama ahlakın doğruluk değeriyle ya da varlık problemiyle ilgilenmiyor. Hatta pratik hayatta ahlak denilen kavramın bir doğruluk değerinden bahsedilemeyeceğini ve çoğu soyut "şey"den daha elle tutulur bir "şey" olduğunu iddia ediyor. Ahlak'ın pratik alandaki olası yaptırımlarına ve bu yaptırımların olası sonuçlarına geçmeden önce biraz olayın teorik tarafını eşelemek niyetindeyim. Ama daha öncesinde bahsetmem gereken birkaç şey var. Söylediklerim size gerçek dışı gözükebilir. Bu durumda olandan değil olması gerekenden bahsediyorumdur. Dipnot veririm gerçi.
Belki kelime oyunu yapıyormuşum gibi gelebilir ama eşelemeye dilimizdeki kelimelerden anlamını tam olarak bilmediğimiz ve günlük konuşma dilinde sık sık birbiri yerine kulladığımız iki kelimenin aslında aynı şeyin farklı taraflarını açıkladığını anlatarak başlayacağım. "Neden ve N'için"
Neden sorusu geçmiş zaman belirtir. Yani ileriye dönük yaptırımlar icin kullanılmaz. Örnek vermem gerekirse : Birisi rahatsızlanıp kalbini tuttuğunda, boğazında bir şey kalıp öksürdüğünde, burnuna bir şey kaçıp hapşırdığında ona"bunu neden yaptın iyi misin?" benzerinde sorular sorarız. Çünkü öğrenmek istediğimiz şey bu davranışın sebebi yani kaynağıdır. Yani etimolojik olarak inceleyecek olursak da neden(neyden) kaynak sebep olarak karşımıza çıkar. Binaenaleyh, neden ahlaklı oldum sorusu tarihsel süreç içeren bir cevaba tabidir. Toplumsal gelişmeleri irdelemek gerekir.
N'için kelimesi ise temel kullanımıyla bir gelecek planı belirtir. Birisi mesela kardeşiniz kitaplığınızı karıştırdığında bunun sebebini öğrenmek(ne için) için ona (genelde döversiniz peki ama) n'için sorusunu yöneltirsiniz. Otoritelerin görüşlerinden çoğunlukla uzak duracagımı söylemiştim lakin Aristo efendinin bu konu hakkındaki bir kelime grubunu n'için'i açıklamak için kullanacağım.(sayılmaz ki ama aristonun görüşü değil bu) Ereksel neden= n'için. Yani bu bağlamda neden n'içini kapsıyor sanıyorum.
Bu iki birbirine yakın kelimeden biraz daha uzak gözükse de aslında görüşlerimin ve açıklamalarımın dayanağı olan, bu işin biraz daha akademik+tarihsel tarafını oluşturan nasıl üzerinde de durmadan edemiyorum. Ses değişimine uğramamış hali ne asıl olan bu kelime diğer sorularım olan neden ve n'içini kapsamakla beraber onlar hakkında diyeceğim her şeyin de zannımdır ki temelini oluşturuyor. N'için ahlaklı olmalıyım sorusuna cevap ararken tarihsel tutarsızlığa düşmemek için nasıl ahlaklı oldum sorusuna yani ahlakın gelişim-değişim ve yıkınım süreçlerine ilişkin açıklama yapmak durumundayım. Aynı zamanda bu açıklama neden ahlaklı oldum sorusuna da bir nebze de olsa değinmiş olacaktır.
Pratik ahlakın ya da teorik ahlakın sorgusuna geçmeden önce (sonda söyleyeceğim şeyi başta da söylemişim yazı düzenlemek çok zor ya) sizlere biraz ahlakın doğuşu benim için ahlakın tanımı ve özellikle toplumun oluşumundan bahsedeceğim. 2. yazı bunlarla alakalı olacak. Gereksiz makale bilgilerinden kaçınacağıma söz veriyorum. Aç gelin..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder