Tenime değen her yağmur damlası içimdeki ateşi södürüyormuş gibi hissettirse de, içten içe biliyorum ki daha çok harlıyordu. Şimdi az önce durduğum yere bakıyorum da gök gürlediğinden bu yana küçük bir gölcük meydana gelmiş. Herhalde oraya buraya saçtığım keder tanrıyı oldukça kızdırmış olmalı, şimdi nereye kaçarsam kaçayım şu bomboş arazide başımı eğdiğim an, bir türlü katlanamadığım o adam, bomboş bakışlarla rahatsız ediyor beni. Az önce neredeyse birkaç damlayı gözyaşı sanıyordum fakat bulutlar bile simasına katlanamaz olmuş herhalde, gitgide daha çok dağıtıyor görüntüyü. Kalabalığa katlanamıyorsanız eğer kendinizi hiç beklemediğiniz anlarda böyle ıssız boşluklarda bulmanız oldukça sıradandır. Kalabalıklar düşüncesi, saçımdan düşüp suratıma değen damlalar... Kahkaha sesleri, politik kavgalar, büyük aşklar... Ekliyorum hemen, karamsar yazılar... İnsan ruhu bu kadar kaotik bir sistemi kaldıramayacak kadar kırılgan olabilir. Dikkatimi dağıtacak bir şeye ihtiyacım vardı, birazcık olsun dikkatimi dağıtsam her şey çok güzel olacaktı. Şu insanlar dikkatini dağıtabildikleri için gülüyor olmalılar. Yapamadım. Sığınacak küçük bir el yeterdi belki de, kışları oralar oldukça soğuk olur ve evler güzeldir ama ellerin aksine evler yürekleri ısıtmaz. Sizin soğuk ve kasvetli kentli duygularınızı taşlıyor ya da kıskanıyorum da sanmayın büyük insanlar, bu çamura kendim girdim ben, en kötüsünden şu boşluğun ortasında çirkinliklerinizden saklanmayan yıldızları görebiliyorum bazenleri. Az önce beni oldukça ürperten kara bulutlar da yer yer aralanıp ay ışığını seyretmeme izin verdikleri için şimdi oldukça dostane görünüyorlar bana. Bir rivayete göre ay ışığını güneşten alırmış, ama ay şu dünyayı döner dururmuş. Şimdi ben de etrafında dönüyorum ama ne güneş var ne de umut, bir ışık göreli oldukça zaman oldu. Nerededir hala anlamış değilim ama mecnun da olsam biliyorum ki leyla oldukça uzakta. Adım attıkça uzaklaşıyorum şehirden, öyleyse ufuk çizgisine çok yakında varacağım. İşte tam orada güzelce dinlenip isimlerini çoktan unuttuğum simaları düşünüp yalnızlıklarına gülebilirim. Bir de şu başlamadan biten sevdalardan çok uzakta belki maftizimle uyanabilirim. Bulutlar dağılmak üzere. Şehirin ışıkları görünmüyor artık. Tanrı bütün ümitleri söndürmüş olmalı.
19 Aralık 2019 Perşembe
Karamsar bir şeyler...
Tenime değen her yağmur damlası içimdeki ateşi södürüyormuş gibi hissettirse de, içten içe biliyorum ki daha çok harlıyordu. Şimdi az önce durduğum yere bakıyorum da gök gürlediğinden bu yana küçük bir gölcük meydana gelmiş. Herhalde oraya buraya saçtığım keder tanrıyı oldukça kızdırmış olmalı, şimdi nereye kaçarsam kaçayım şu bomboş arazide başımı eğdiğim an, bir türlü katlanamadığım o adam, bomboş bakışlarla rahatsız ediyor beni. Az önce neredeyse birkaç damlayı gözyaşı sanıyordum fakat bulutlar bile simasına katlanamaz olmuş herhalde, gitgide daha çok dağıtıyor görüntüyü. Kalabalığa katlanamıyorsanız eğer kendinizi hiç beklemediğiniz anlarda böyle ıssız boşluklarda bulmanız oldukça sıradandır. Kalabalıklar düşüncesi, saçımdan düşüp suratıma değen damlalar... Kahkaha sesleri, politik kavgalar, büyük aşklar... Ekliyorum hemen, karamsar yazılar... İnsan ruhu bu kadar kaotik bir sistemi kaldıramayacak kadar kırılgan olabilir. Dikkatimi dağıtacak bir şeye ihtiyacım vardı, birazcık olsun dikkatimi dağıtsam her şey çok güzel olacaktı. Şu insanlar dikkatini dağıtabildikleri için gülüyor olmalılar. Yapamadım. Sığınacak küçük bir el yeterdi belki de, kışları oralar oldukça soğuk olur ve evler güzeldir ama ellerin aksine evler yürekleri ısıtmaz. Sizin soğuk ve kasvetli kentli duygularınızı taşlıyor ya da kıskanıyorum da sanmayın büyük insanlar, bu çamura kendim girdim ben, en kötüsünden şu boşluğun ortasında çirkinliklerinizden saklanmayan yıldızları görebiliyorum bazenleri. Az önce beni oldukça ürperten kara bulutlar da yer yer aralanıp ay ışığını seyretmeme izin verdikleri için şimdi oldukça dostane görünüyorlar bana. Bir rivayete göre ay ışığını güneşten alırmış, ama ay şu dünyayı döner dururmuş. Şimdi ben de etrafında dönüyorum ama ne güneş var ne de umut, bir ışık göreli oldukça zaman oldu. Nerededir hala anlamış değilim ama mecnun da olsam biliyorum ki leyla oldukça uzakta. Adım attıkça uzaklaşıyorum şehirden, öyleyse ufuk çizgisine çok yakında varacağım. İşte tam orada güzelce dinlenip isimlerini çoktan unuttuğum simaları düşünüp yalnızlıklarına gülebilirim. Bir de şu başlamadan biten sevdalardan çok uzakta belki maftizimle uyanabilirim. Bulutlar dağılmak üzere. Şehirin ışıkları görünmüyor artık. Tanrı bütün ümitleri söndürmüş olmalı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder