bir güvercin selam verdi
parmak uçlarına eğilerek
bir güvercine selam verdim
öfkemi dizginleyerek
galaksiler arası yolculuk yaptım kanatlarında
galaksileri bir bir tanıttı bana
bir güvercine bağlandım galaksiler gibi sonsuz
göğü olmayan gezegende
bilmediğim havayı soluyorum şimdi onsuz
tüm ince notalar bir bir hapsolmuştu sanki tüylerine
diken diken oldu tüylerim hissettiğim zaman
arşeme toplandı tüm incelikleriyle
büsbütün kimliği
Mualla hiç böyle sakin hissetmemiş o ana kadar
geçen gece
utanarak söyledi
Mualla arşemin adıydı
Muammaydı benimle buluşması
oradan geliyordu adı
bir kuşu ilk kez tanıtmıştım ona
Aman Yarabbi nasıl sevmişti anlattığım kadarıyla
“Görmelisin öyle içten gülüyor ki
boşlukta dans ediyorum sanki
hiç duymadığım bir nota ve hiç sussun istemiyorum
bir kara delikte yankılansın ve sadece ben duyayım
yağmur gibi sakin
bakışından süzülen her nota
... ”
ben anlattıkça yeni şarkılar yazıyordu
benden daha çok arıyordu etrafında
ince ezgili kuşu
ancak
bulamıyordu
aradan biraz zaman geçti
Ay, Güneş’e gülümsedi
Güneş Ay’a
aynı kuş, kanatlarına aldı göğü
kendi gezegenlerini kurmaya gitti
gök mutluydu halinden
yenileniyordu her zerresi
ve o olacakmış gittiği yerin Kraliçesi
unutturacakmış kuşa beni
komik şey doğrusu!.
çift taraflı bir aynaydık birbirimize karşı
bana göre öyleydi
oydu benim
bendim onun ilacı
lafıgüzalf
hayalperest benliğim ve sahte kimliğim
olmayan aynaları kırıp onaran başından beri benmişim
sanki tutunmamıştım hiç kanatlarına
tutunmamıştı hiç soluğuma
her şey bir Muamma
ne sevda ama!
konuşmak istedi geçen hafta
son kez, gitmeden önce
sakince oturdu karşıma
tam bir beyefendiydi
nasıl olduğumu sordu öncelikle
sakladığım çoğu şeyden biriydi
bu tip soruların cevapları
sanki görmüyordu anılarda yaşadığımı
iyiyim dedim ,
yeterliydi onun için
havadan sudan bile konuşmadık sonrasında
bu kadardı o meşhur veda konuşmamız
ayağa kalkıp eğildi parmak uçlarına
bakışlarında kırık bir ezgi
özür diliyordu sanki
ya da ben öyle hissetmiştim
her zamanki gibi
yanlış
sırtına aldı göğü ,uzaklaştı bir hışımla
aldı her şeyimi aldı her şeyini ve büsbütün çıplak kaldı Dünya
kalakaldım ben de tanımadığım bu diyarda
bir başıma
keşke yıldıza dönüşseydim
diye geçirdim içimden
sarılırken kanatlarının
galaksiler kadar sonsuz sıcaklığına

Çok iyi
YanıtlaSilYine içimize, en derinimize dokundun
YanıtlaSil