12 Nisan 2019 Cuma
Kendinde Kaybolmak Üzerine
Sisler sardı mı geceyi sokaklarda, hep kalabalıklar gelir aklıma. Öyle ya ne zaman karışsak içine, göremez oluruz kendimizden başkasını. Kendimize sarılmışız adeta; kederimize, kaderimize, hatıralarımıza vermeden sırtımızı bir adım atmaktan yoksunuz...
Ben kendi kendime hocayım diyor bir ihtiyar: Hayır, sen kendinde kaybolmuşsun. Bir insan ömrü sanıldığından daha küçük bir okuldur. Gerçek öğretiler görmek ümidiyle bir sohbet ortasında, bir kaç kadeh rakıya muhtaç kalmışız... Muhtaç mıyız gerçekten? Sarhoş bir adamın öğretisi geçerli midir? Geçersizdir demeyeceğim, toplumu da didiklemek gerekmiyor bu konuda, teker teker bireyler olarak bakıyorum da o kadar battık ki bu zaman denen okyanysun dibine; ola ki bir kaç saniye nefes alabilelim, tüm dünyadaki oksijeni bir seferde ciğerlerimize doldurmak çabasındayız. Öyle ki düşünmeye ayırdığımız zaman da en fazla dünyadan kopmak için ayırdığımız kadardır. Ne kadar kaçarsan kaç, düşünmekten kaçıyorsan eğer, ve kaçtığın o yer gerçek dünya dediğin yerse, sandığından daha az gerçekliğin içinde yaşadığından da şüphen olmasın. Bugün ufacık bir çocuk kadar yeni bir şey öğrendiysem, hatta bugün ufacık bir çocuk kadar yeni bir şey öğrenmek istediysem, ben bir insan ömrü kadar daha yaşarım. Bırak bu işleri dünyadan ne haber? Hangi dünyadan? Çekilen ilk karadelik fotoğrafı kamuoyuna sunulmuş. Ben baktım çok net çıkmamış sanki düzgün kamerayla bir daha çeksinler(!) O değil de ne olacak şu memleketin hali, bir konuşup kurtarmak lazım. Bir çabam varsa ki dünya bayrağına olan saygımdandır.
Kendimi yargılıyorum, anlaşılmak istedim... Köşeye sıkışmış hissettim. Kafamın içinde paramparça bir şeyler var. Toparlayana kadar bir kaç yüzyıl yaşayabilirim. Küçük müyüz gerçekten? Dünya gezegeninin ufak tefek iki ayaklıları... Şimdi yok sayıyorum gerçek bir dünyayı. Yaratılardan sıkıldım, ben yarattım bu düşünceleri. Yarattığım düşünce öyle bir aydınlatmalı ki bu dünyayı; bin yıl, hayır bir milyon yıl boyunca içine çekmeli tüm evreni, zamandan koparmalı nesneleri.
Neredeyim? Kiminleyim? Ne yapıyorum? Sis dağılmak üzere. Nerden bakarsan bak yine kendimleyim. Acılarıma, kederime, kaderime sarıldım. Düşünüyordum diğer tüm tanrılar gibi, öyleyse varım, olmalıyım.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder