9 Eylül 2019 Pazartesi

Güvercin


bir güvercin selam verdi 
parmak uçlarına eğilerek
bir güvercine selam verdim
öfkemi dizginleyerek
galaksiler arası yolculuk yaptım kanatlarında
galaksileri bir bir tanıttı bana
bir güvercine bağlandım galaksiler gibi sonsuz
göğü olmayan gezegende 
bilmediğim havayı soluyorum şimdi onsuz

tüm ince notalar bir bir hapsolmuştu sanki tüylerine
diken diken oldu tüylerim hissettiğim zaman
arşeme toplandı tüm incelikleriyle 
büsbütün kimliği
Mualla hiç böyle sakin hissetmemiş o ana kadar
geçen gece
utanarak söyledi

Mualla arşemin adıydı
Muammaydı benimle buluşması
oradan geliyordu adı
bir kuşu ilk kez tanıtmıştım ona
Aman Yarabbi nasıl sevmişti anlattığım kadarıyla

“Görmelisin öyle içten gülüyor ki
boşlukta dans ediyorum sanki

hiç duymadığım bir nota ve hiç sussun istemiyorum
bir kara delikte yankılansın ve sadece ben duyayım 

yağmur gibi sakin 
bakışından süzülen her nota
... ”

ben anlattıkça yeni şarkılar yazıyordu 
benden daha çok arıyordu etrafında
ince ezgili kuşu
ancak 
bulamıyordu

aradan biraz zaman geçti
Ay, Güneş’e gülümsedi
Güneş Ay’a
aynı kuş, kanatlarına aldı göğü
kendi gezegenlerini kurmaya gitti 

gök mutluydu halinden
yenileniyordu her zerresi
ve o olacakmış gittiği yerin Kraliçesi
unutturacakmış kuşa beni
komik şey doğrusu!.

çift taraflı bir aynaydık birbirimize karşı
bana göre öyleydi 
oydu benim 
bendim onun ilacı
lafıgüzalf 
hayalperest benliğim ve sahte kimliğim
olmayan aynaları kırıp onaran başından beri benmişim 

sanki tutunmamıştım hiç kanatlarına 
tutunmamıştı hiç soluğuma
her şey bir Muamma
ne sevda ama!

konuşmak istedi geçen hafta
son kez, gitmeden önce
sakince oturdu karşıma
tam bir beyefendiydi 
nasıl olduğumu sordu öncelikle
sakladığım çoğu şeyden biriydi 
bu tip soruların cevapları
sanki görmüyordu anılarda yaşadığımı

iyiyim dedim , 
yeterliydi onun için

havadan sudan bile konuşmadık sonrasında
bu kadardı o meşhur veda konuşmamız
ayağa kalkıp eğildi parmak uçlarına
bakışlarında kırık bir ezgi
özür diliyordu sanki
ya da ben öyle hissetmiştim 
her zamanki gibi
yanlış

sırtına aldı göğü ,uzaklaştı bir hışımla
aldı her şeyimi aldı her şeyini ve büsbütün çıplak kaldı Dünya
kalakaldım ben de tanımadığım bu diyarda 
bir başıma

keşke yıldıza dönüşseydim
diye geçirdim içimden 
sarılırken kanatlarının 
galaksiler kadar sonsuz sıcaklığına