27 Mayıs 2019 Pazartesi

bir benliğin ölümünün başlangıcı

İçimi simsiyah bir gökkuşağı bulandırıyor. Hayatımın her yerinden söküp atıyor renkleri durmaksızın.

Hiç bitmeyecek gibi.

Ufak kuruntular kemirip duruyor yüreğimi, tarifsiz bir acı çektiriyorlar kendinden geçmiş şu benliğe. Ruhumun son kuruşlarını harcıyorum daha fazlasına tahammül edebilmek için fakat tek tükenen kuruşlar değil, zaman da tükeniyor her şeyin tükendiği gibi.

Kendini yiyen bir yılan misali devam ediyorum, tutunacak dalım kalmamış. Aslında kalmamış değil, tutunmama izin vermiyorlar. Besleyemiyorum artık o güzel duyguları, bu yüzden kendimi kemiriyorum. Çarem yok.

Akarsu kurumaya yüz tutmuş artık, geriye birkaç damla su kalmış sadece.

Rengi silinmiş dünyamın siyah gökyüzünden bir yağmur bekliyorum belki, sadece ufak bir ihtimal ki olmaz, sonrasında gökkuşağını görürüm.

"Yağmur her zaman bir gökkuşağını getirmiyor."

Merak ediyorum;
Acaba gelecek mi o fırtına, son kez beni ordan oraya savurup kaybedecek?

14 Mayıs 2019 Salı

hoşça'kalma



bi adın yok artık

zaman sildi tozlu kapaklarını sayfaların

kelimeler dizdim sıra sıra

bi cümlecik etmediler

anlamadım

anlanacak bi yanın kalmadı da

satırlarım yarım

sevgimse sağlıcakla kaldı

sen kalma

sen hoşça’kalma manolya

gözümü kapıyorum vahşet

gözümü açıyorum güya

tırmanıp yükseklere çiçekleri toplamak

kötülerden kaçıp bulutlarda saklanmak

bir de

sevinçli şiirler yazmak istiyorum

sabahlar uğrasın satırlarıma

bi kedi yatsın kucağımda sırnaşık

doğsun bütün parıltısıyla güneş

dönsün bütün haşmetiyle dünya

demem o ki

her şiir bir imreniştir

diğer yazılmışlara

imrenmiyorum artık sana

çünkü

çünkü bi adın bile yok artık

anlasana

uzağındasın bildiğim o estetik mihrağın

benden bir adım

bir adım daha yok benden

silgilerimin lügatında bile kalmadı bi sıfatın

satırlarım yarım

sevgimse sağlıcakla kaldı

sen kalma

sen hoşça’kalma manolya

gözümü kapıyorum kasvet

gözümü açıyorum riya

solucanlar diyarına gökyüzünden bakmak

krallarla tanrıcılık oynamak

bir de

büyük okyanusta yüzmek istiyorum

artı değer üretimi

bireyin özgürleştirilmesi

dekarttır diyalektikdir falan

umrum değil artık

zaten filanı tutsam falan kayar elimden

düşe kalka öğrendim her seferinde

benden bu kadar

bi adın

bi adın yok artık

beyaz çizgilerle çizilmiş hayatım

giyilmemiş bi giysi kadar pak

yazılmamış şiirler kadar uzak

varsın sen kalma manolya

satırlarım yarım

sevgimse sağlıcakla kalsın

sen kalma

sen hoşça’kalma manolya

gözümü kapıyorum hasret

gözümü açıyorum rüya

keşke diyorum

keşke başka bir çaresi olsa

tanrılar diyarına

yeryüzünden bakmak

sefillerle kralcılık oynamak

bir de

büyük sahrada yürümek istiyorum

başımı ağrıtıyor şu tantanalı rüyanın hengamesi

tekerlekler dönüyor sonlara doğru

uyanmak istiyorum

teker teker ölüyor karıncalar

bir onlara

bir de sana üzülüyorum

onların bir adı yok

olmadı da hiçbir zaman

senin de bir adın yok artık

kalmadı

satırlarım yarım

sevgimse sağlıcakla

sağlıcakla..